Aşk, onlarca tanımı olan fakat yaşandığın da o tanımlara yenisi eklenen bir durumdur. Benzer özellikleri olsa da her aşkı birbirinden ayıran bir özellik vardır. Erich Fromm aşkı şöyle tanımlar “ bir başka varlığa duyulan derin sevgi” Psikolog Robert Sternberg ise aşkı yakınlık, bağlılık ve tutku üçlüsü ile açıklar. Bu üçünden birisi yok olursa veya biterse aşkta biter der. Bana göre aşk, bir varlığa hissedilen duygular çok yoğun bir şekilde yaşanmasıdır. Aşk duygusunun içinde sadece sevgi,saygı,bağlılık,sadakat gibi duygular yoktur birçok duyguyu içinde barındırır. Freud’un da söylediği gibi aşkın en önemli boyutlarında biri de cinselliktir. Cinsel çekim ve tutku aşkın süresini uzatmaktadır. Ama şunu da bilmek gerekir ki hiçbir aşk sonsuza dek sürmez!…
Aşkın Ömrü var mıdır?
Her güzel şeyin sonu olduğu gibi aşkın da sonu vardır… Tutkulu bir aşk ortalama 12 ay sürmektedir. Ortalama 12 ay sonra aşkın yoğunluğu azalıyor ve 3 yıl gibi bir süre sonra ise tamamen bitiyor. Tabi aşkın bitmesi demek ilişkinin biteceği anlamına gelmiyor. Aşk yerini normalleşmiş duygulara bırakıyor. Bu aslında aşkın tamamen bittiği anlama gelmiyor sadece hissettiğimiz duygular normalleşiyor ve duygular normalleşince de mantık devreye giriyor. Duygular normalleştiği için eskinden olduğu gibi sadece duygularla hareket etmemeye başlıyoruz. Duygularımız tamamen devre dışı kalmıyor ama duyguların yanı sıra mantıkla da hareket ediyoruz. Duyguların yoğunluğundan dolayı görmediğimiz şeyleri fark etmeye başlıyoruz. Hani derler ya aşk gözünü kör etmiş diye bunu aslında şu şekilde açıklayabiliriz. Duygular o kadar yoğun ki sadece hoşlanabileceğimiz özelliklerine odaklanıyoruz diğer özellikleri göz ardı ediyoruz. Böylece görmemezlikten gelip her şey mükemmelmiş gibi algılıyoruz. Aşkın daha uzun süre devam etmesi mümkün değildir çünkü o kadar yoğun duygular belli bir zaman sonra zarar vermeye başlayacaktır.
Aşk’ın Bitmesi…
Aşk aslında bitmez demiştik sadece yoğunluğu azalır ve biz buna aşk demeyiz. Yoğunluğu azalınca artık eski şey olmaktan çıkar ve biz buna bitti deriz. Daha önce de söylediğimiz gibi aşkın bitmesi ilişkinin biteceği anlamına gelmiyor. Duygular optimum düzeyi bulur ve dengeli bir şekilde devamda edebilir.
Ya aşk tek taraflı bitiyorsa…
Aşk Acısı!
Aşk bazen tek taraflı biter bazen ise tek taraflı başlar… Bu yoğun duygularla tek başına mücadele etmek zordur hele ki karşılık göremiyorsan. O zaman duygular daha da yoğunlaşır, öfke, nefret, sevgi gibi birçok duygu bir birine girmiştir. Aşkın tek taraflı olmasını tsunamiye benzetebiliriz çünkü her şeyi alıp götürür. Kontrol tamamen sizden çıkar. Yabani, vahşi ve yaralı bir hayvanı evcilleştirmeye çalışma gibidir aşk acısını kontrol etmek.
Soyut bir şey insan da somut bir ağrı ya da acı ortaya çıkarır mı? Evet… Psikolojik olarak yaşanan sıkıntılar sonrası sıklıkla fiziksel belirtiler ortaya çıkar. Karnın ağrır, başın ağrır, kalbin ağırır…
Aynı aşkın normalleşmesi gibi aşk acısı da zamanla geçer. Bu yoğun acı duygusu da sonsuza dek devam etmez. Yani aşk acısının şiddeti zamanla azalacak ve normalleşecektir fakat bunu beklemenin dışında yapabileceğiniz başla şeylerde vardır.
Neler Yapabiliriz?
-Öncelikle şunu bilmek gerekir ki aşk acısı bir süre devam edecektir. Bu süreçte yaşadığınız duyguların normal olduğunu bilmelisiniz. Kimse sevgilisinden, eşinden ayrıldıktan sonra mutlu olmaz.
-Aşk acısı sizde bazı fiziksel belirtiler ortaya çıkarabilir. Bu durumda nefes egzersizleri yapabilirsiniz.
-Bu durum karşısında sıklıkla kendinize olumsuz telkinler vereceksiniz, kendinizi suçlayacaksınız, çirkin ve değersiz hissedebilirsiniz. Bilinçli bir şekilde kendinize olumlu telkinlerde bulunun.
-Hayatınızın işlevselliğini bozabilir, normal hayatınızın işlerliğini devam ettirin. Sosyal ortamlara girin, zihinsel anlamda sizi meşgul eden şeylere yönelin.
-Spor yapın… Sporun insan psikolojisi üzerine olumlu katkısı bilimsel olarak ta kanıtlanmıştır.
-Duygusal anlamda sizi rahatsız eden durumlardan uzak durun. Onu hatırlatan şeylerden uzaklaşın.
-Aşk şarkıları, duygusal olarak sizi olumsuz etkileyen filmlerden uzak durun. Daha çok hareketli müzikler ve komedi filmleri tercih edebilirsiniz.
Bunları tek başınıza yapamıyorsanız veya yapmanıza rağmen hala başedemiyorsanız size Emdr Terapiyi öneriyoruz…
Aşk acısının kendiliğinden geçmesini beklemeni,z hayatınızın uzun bir süresini buna ayırmanıza neden olabilir. Çünkü ilişkisinin üzerinden 5-10 yıl gibi bir süre geçmesine rağmen hala unutamadığını ve hala rahatsız olduğunu dile getiren kişiler bulunmaktadır. Aslında insan yaşadığı hiçbir şeyi unutmaz sadece duygular normalleşir ve bu durumun varlığını kabul eder. Az önce de söylediğim gibi bu kabullenme bazen çok uzun süre almaktadır. Alacağınız terapi, bu sürenin belirgin bir şekilde kısalmasını ve normal sağlıklı hayatınıza kısa sürede dönmenize yardımcı olacaktır.
Emdr Terapi, ne işe yarıyor?
– Emdr terapi, sizin geçmişte yaşadığınız ve bir türlü unutamadığınız sıklıkla aklınıza gelen ve sizi çok rahatsız eden durumlara karşı normalleşmenize yardımcı olacaktır.
– Emdr Terapi, yaşadığınız duyguların sizi rahatsız etmeyecek seviyeye gelmesini ve duygularınızın normalleşmesini sağlayacaktır.
– Bundan sonra ki hayatınızı daha sağlıklı bir şekilde devam ettirmenize yardımcı olacaktır.
Unutmayın! Çözümü doğru yerde ararsanız doğru cevaplara her zaman ulaşabilirsiniz…
Psikolog Ayhan ALTAŞ